NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
هُشَيْمٌ
أَخْبَرَنَا
يُونُسُ أَخْبَرَنِي
زِيَادُ بْنُ
جُبَيْرٍ
قَالَ كُنْتُ
مَعَ ابْنِ
عُمَرَ
بِمِنًى
فَمَرَّ
بِرَجُلٍ
وَهُوَ
يَنْحَرُ
بَدَنَتَهُ
وَهِيَ
بَارِكَةٌ فَقَالَ
ابْعَثْهَا
قِيَامًا
مُقَيَّدَةً سُنَّةَ
مُحَمَّدٍ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
Ziyâd b. Cubeyr'den;
demiştir ki:
Minâ'da İbn Ömer'le
birlikte idim. Kurbanlık devesini çökdürerek boğazlayan bir adam'a rastladı (ve
ona):
Onu bağlı olarak ayağa
kaldır.'(Nebiimiz) Muhammed (s.a.v.)'in sünnetine uy!" dedi.
İzah:
Buhârî, hac; Müslim,
hac; Ahmed b. Hanbel, VI, 3.
Metinde geçen
"Nebiimiz (s.a.v.)'in sünnetine uy!" ; cümlesindeki
"sünnet" kelimesini nasb eden "uy!" fiili hazf edilmiştir.
Bu kelimeyi mahzûf bir mübtedâya haber olmak üzere merfû okumak da caizdir. Bu
durumda cümleye "Bu Nebiinizin (s.a.v.) sünnetidir." şeklinde mânâ
verilir. Nitekim hadisin bu şekilde rivayeti de vardır. Harbî'nin
"el-Menâsık" isimli eserinde bu hadis-i şerif, "Onu ayakta
boğazla! Çünkü Muhammed (s.a.v.)'in sünneti budur," anlamına gelen lâfızlarla
rivayet olunmuştur.